Eskiden Anadolu'da safran ticaretinin büyük bir önemi vardı. Bu nedenle bazı şehirlerde Zağferan hanı (Ankara), Büyük safran hanı ve Küçük Safran hanı (İstanbul, Kapalıçarşı, Örücüler kapısı, Yağlıkçılar sokağının iki yanında) gibi safran ismi taşıyan hanlara rastlanmaktadır.
Mardin'in doğusunda bulunan, Süryanilere ait, Deyruzzaferan (Zaferan manastırı) manastırının ismini binanın yapılışı sırasında harcına safran katılmasından aldığı söylenmektedir. İnanışa göre Manastırın yapılışı sırasında bu yere gelen bir kervan sahibi, manastırdaki din adamlarının etkisinde kalarak, bu manastırda yaşamaya karar verir. Bu nedenle kervanın yükünü oluşturan safranı, yapılmakta olan sıvanın harcına katar.
14. yüzyılın başlarında Anadolu'nun bazı bölgelerinde çok miktar safran elde edilirdi. İbn Batuta seyahatnamesinde Göynük bölgesi için şöyle demektedir: "Burada ne bağ ne bahçe vardır. Safrandan başka bir şey de yetiştirilmez.
"17. yüzyılın başlarında İstanbul piyasasında "Viranşehir safranı" ve "Diğer safran" olmak üzere iki tip safran bulunuyordu. Viranşehir safranı diğer safrandan da kıymetli idi. 1600 yılında viranşehir safranının dirhemine 3 akçe, diğer safranın dirhemine ise 2 akçe fiyat konulmuştur.
Safran halen, İspanya, Yunanistan, İran ve Hindistan'da elde edilmektedir. Türkiye ihtiyacını İspanya ve İran'dan karşılamaktadır. İspanya'dan gelen safran ucuz olmakla beraber düşük kalitelidir. İran kökenli safranlar çok iyi kaliteli olmakla beraber fiyatları da yüksektir.
Bazı İranlı üreticiler stilusu dip kısmından keserek toplamakta ve bunları 5 gr.lık demetler halinde ticarete çıkartmaktadırlar. Bir çiçek görünüşünde olan bu tip safran İstanbul'da normal safranın iki misli bir fiyat ile satılmaktadır.
Türkiye'nin yıllık ihtiyacı 1000 kg. civarında olup bu gereksinmenin hemen tamamını dış ülkelerden karşılamaktadır. Safranbolu bölgesinde elde edilen ürün ancak yöresel olarak kullanılmakta ve İstanbul piyasasında bulunmamaktadır.
Katıştırma: Çok değerli bir drog (1984 yılında İstanbul piyasasında 1 gr. safran 150 liraya satılmaktadır) olması nedeniyle eskiden beri geniş bir şekilde katıştırılmaktadır. Ağırlığını arttırmak için, mum, yağ, şurup ve bal gibi maddeler emdirilmektedir. Bazen safran yerine, rengi az çok safrana benzeyen, Aspir bitkisi (Carthamus tinctorius L.) nin çiçekleri satılmaktadır. Bu katıştırmalar mikroskopik ve kimyasal araştırmalar ile kolayca meydana çıkartılabilir.